Son yıllarda video oyunları, sadece eğlence dünyasında değil, aynı zamanda toplumsal, kültürel ve siyasi tartışmalarda da önemli bir rol oynamaya başladı. Bu tartışmalar bazen oyunların içerikleri, bazen de oyun yapımcılarının seçimleri üzerinden şekilleniyor. 2025 yılına damgasını vuran yapımlardan biri de şüphesiz Assassin’s Creed serisinin yeni oyunu Assassin’s Creed Shadows oldu. Ancak bu oyun, beklenenin aksine Japonya’da büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Japonya’nın başbakanı Shigeru Ishiba’nın yaptığı açıklamalar, Assassin’s Creed Shadows’un içerdiği tarihi ve dini unsurlarla ilgili büyük bir tepkiyi gündeme getirdi. Ishiba, oyunun Japon kültürüne ve tarihine zarar verdiğini ve bunun ülkeye büyük bir hakaret anlamına geldiğini ifade etti. Peki, Assassin’s Creed Shadows neden bu kadar tartışma yarattı? Gelin, bu meselenin arka planına ve Japonya’nın gösterdiği tepkiye yakından bakalım.
Assassin’s Creed Shadows: Nedir Bu Oyun?
Assassin’s Creed, video oyunları dünyasında büyük bir başarıya imza atmış bir seridir. Tarihi figürler, mekânlar ve olaylarla iç içe geçmiş aksiyon dolu bir oyun deneyimi sunan bu seri, zaman zaman tarihsel gerçeklik ile kurgusal öğeleri harmanlamakta özgürdür. Ancak Assassin’s Creed Shadows adlı yeni oyun, Japonya’nın kültürel ve dini değerlerini hedef alan unsurlar içerdiği gerekçesiyle büyük bir eleştirinin odağı haline geldi.
Oyun, Japonya’nın tarihi ve dini mekânlarını izinsiz kullanıyor ve oyunculara bu mekânlarda aksiyon dolu sahneler sunuyor. Ancak bazı izleyiciler ve eleştirmenler, bu kullanımı saygısızca buldu ve Japonya hükümetinin tepkisini tetikledi. Başbakan Ishiba’nın açıklamalarına göre, oyun içinde Japonya’nın kültürüne ait simgeler ve kutsal alanlar izinsiz bir şekilde yer alıyor ve bu durum, özellikle dini topluluklar arasında büyük bir rahatsızlık yaratıyor.
Kültürel ve Dini Hassasiyetler
Japonya, tarihi ve kültürel mirasına son derece saygı gösterilen bir ülkedir. Tapınaklar, kutsal dağlar ve diğer dini mekânlar, Japon halkı için sadece tarihî değil, aynı zamanda manevi bir değer taşır. Bu tür mekanların izinsiz bir şekilde oyunlarda yer alması, bir nevi bu kutsal değerlere karşı bir hakaret olarak algılanabilir.
Özellikle Assassin’s Creed Shadows‘ta yer alan Itatehyouzu Tapınağı gibi dini mekânların oyunda şiddet içeren sahnelerle ilişkilendirilmesi, bu hassasiyetleri daha da körükledi. Japon hükümeti, bu durumun sadece bir kültürel yanlışlık olmadığını, aynı zamanda ulusal bir hakaret olduğunu vurguladı. Başbakan Shigeru Ishiba, bu tür bir temsili kabul edilemez olarak nitelendirerek, Japon halkının manevi değerlerine yönelik bir saygısızlık olduğunu belirtti. Bu da doğal olarak oyunun yasal süreçlere dahil edilmesine yol açtı.
Yasal Sorunlar ve İzinler
Yapımcı firma Ubisoft, oyunlarının geliştirilmesinde bazen gerçek dünya mekanlarını ve isimlerini kullanıyor. Ancak Japon hükümeti, Assassin’s Creed Shadows için Ubisoft’un gerekli izinleri alıp almadığını sorguladı. Japonya’da tarihi ve dini alanlar üzerinde ticari bir kullanım yapılmadan önce, bu alanların sahiplerinden izin alınması gerektiği belirtiliyor. Ancak Ubisoft, bu tür bir izin başvurusunda bulunmamış. Hükümet yetkilileri, Ubisoft’un bu konuda bir adım atmadığını ifade ederek, yasal sürecin başlatılacağını belirtti.
Japonya’nın yasal altyapısı, kültürel ve dini değerleri koruma noktasında oldukça katıdır. Bu nedenle, Ubisoft’un izinsiz kullanımı düzeltmek ve yerel yasalarla uyumlu hale getirmek için önemli bir adım atması gerekecek. Eğer oyun, gerekli izinleri almazsa, ciddi hukuki sorunlarla karşı karşıya kalabilir.
Ubisoft’un Yanıtı ve Gelecek
Şu an için Ubisoft cephesinden herhangi bir açıklama yapılmış değil. Ancak bu sessizlik, gelecekte çıkacak olan yanıtı daha da merak uyandırıcı kılıyor. Ubisoft, tarihi gerçeklere dayalı bir oyun yapma amacını güderken, kültürel ve dini hassasiyetlere yeterince saygı gösterip göstermediği konusunda eleştirilerin odağında bulunuyor. Oyun endüstrisi, yerel kültürlere duyarlı bir yaklaşım benimsemeli ve bu tür yanlış anlamaların önüne geçmek için uygun adımlar atmalıdır.
Ubisoft’un, Japon hükümeti ve kültürel otoriteleriyle anlaşmaya varıp varamayacağı büyük bir soru işareti. Ancak bu, sadece bir oyunla ilgili bir durumdan çok daha fazlasını temsil ediyor. Video oyunlarının, uluslararası bir etki alanı oluşturması ve farklı kültürleri, değerleri doğru bir şekilde yansıtması gerekiyor. Aksi takdirde, global anlamda büyük tepkilere yol açabilir.
Assassin’s Creed Shadows oyununun Japonya’da yaratmış olduğu tartışma, sadece bir video oyunundan kaynaklanmıyor. Oyun dünyası, kültürel hassasiyetleri dikkate alarak daha dikkatli bir şekilde ilerlemeli. Ubisoft’un karşılaştığı eleştiriler, oyun yapımcılarının tarihî ve dini simgeleri kullanırken daha büyük bir sorumluluk taşıması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Eğer Ubisoft, Japonya’nın tepkilerine uygun bir şekilde hareket etmezse, bu sadece Assassin’s Creed Shadows için değil, tüm oyun endüstrisi için uzun vadeli sonuçlar doğurabilir. Gelecekte oyun dünyasının, kültürel bağlamda daha duyarlı ve saygılı bir yaklaşım benimsemesi bekleniyor.
