Avukat ve siyasetçi Serkan Bayram’ın hayatından esinlenerek beyaz perdeye uyarlanan Buğday Tanesi filmi, vizyonda gösterime girdiği 2022 yılında eleştirmenlerden tam not aldı ve bugün hala konuşulmaya devam ediyor.

Volkan Kapkın’ın senaryosunu yazdığı ve Doğan Ümit Karaca’nın yönetmen koltuğunda oturduğu film; küçükken buğday tarlasında çıkan yangın nedeniyle ellerini kaybeden ancak pes etmeyerek hayata tutunmayı başaran Serkan Bayram’ın mücadelelerle ve başarılarla dolu geçen hayat hikayesini konu alıyor.

“Engelsiz yaşam mümkün”ü anlatan bir film

3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde İstanbul’da galası yapılan film, yayınlandığı günden bu yana, pek çok engelliye umut verdi ve izleyicilerin engellilik konusunda bilinçlenmesini sağladı.

Henüz çocuk yaştayken ellerini bir yangında kaybeden Serkan Bayram, konuyla ilgili verdiği röportajında;

“Bir parmakla 48 yıllık bir hayat. Bu parmakla okudum, büyüdüm. Bununla yazdım, bununla kaşık tuttum. Allah binlerce şükür olsun. Neticede, bu dünyada imtihanımız da böyleymiş. Engellilerin kendi psikolojilerini ben yapabilirim şeklinde oluşturmaları lazım. Ben yapamam dediği zaman, baştan kaybeder. Kitabımın üzerinde de yazıyor; yere düştüğünde değil, vazgeçtiğinde kaybedersin. O yüzden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullanıyor.

Filmde Serkan Bayram, hakimlik mülakatında toplum içerisinde yadırganacak engeli olması maddesi yüzünden eleniyor. Ancak o pes etmiyor ve avukat olmayı başarıyor. Gerçek bir mücadele ve başarı öyküsü olan filmin oyuncu kadrosunda; Kutsi, Taha Yusuf Tan, Deniz Arna, Sinem Reyhan Kıroğlu, Yusuf Aytekin, Yeliz Akkaya, Erkan Bektaş gibi isimler yer alıyor.

#umutol dedi, milyonlar tanıdı

Öğrenciler ve öğretmenler için 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde EBA’ya yüklenen Buğday Tanesi filmi, özellikle başarılı olamayacağını düşünen gençlere ilham olabilmesi ile önemli bir yere sahip.

Sadece tek bir parmağı ile okul hayatını başarıyla bitiren, daha sonra önüne çıkarılan tüm engellere rağmen avukat ve milletvekili olmayı başaran bir gencin bu hikayesi, asıl engelin zihinlerde olduğunu vurgulaması ile de özel bir anlam ifade ediyor.

Engelli haklarının yılmaz savunucu olarak Buğday Taneleri filmiyle de dikkatleri üzerine çeken Av. Serkan Bayram, #umutol hashtag’i ile sosyal medyada da kullanıcılar tarafından övgüyle karşılanıyor. Bir insanın, bedensel engelinin dışında, çevresindeki engelli zihinlere ve insanların ötekileştirme çabalarına rağmen, eğer vazgeçmezse başarılı olabileceğini çok başarılı bir şekilde anlatan bu film, çocukların ve gençlerin izlemesi açısından da çok kıymetli.

Serkan Bayram Kimdir?

1974 yılının yaz ayında Erzincan’ın bir dağ köyünde dünyaya geldi. 7 ayda dünyaya gelen ve solak olduğunu ifade eden Bayram, henüz 1 yaşındayken, annesiyle birlikte kundaktayken köyde çıkan bir yangında ellerini kaybediyor ve hastanede, 40 gün yoğun bakımda kalıyor.

18 yaşına kadar, elleri cebinde dolaşan bir genç oldu. Mahalle ve toplum baskısı, onu çok yormuştu. İnsanların “nasıl”, “neden” diye sorularından yorulup yurt dışına gitmeye karar verdi. Yabancı dil bilmediği için, ne dediklerini anlamayacağını ve mutlu olacağını düşündü. Öğrencilik yıllarında, vize için Fransa’ya başvurdu ancak reddedildi. Daha sonra, tüm Türkiye’nin onu tanımasına, bir defa sorup öğrenmesine ve bir daha sormamalarına karar verdi.

Ayrıca bakınız: Believer 2 Netflix’te Yayınlandı: Konusu ve Oyuncular

1996 yılında, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, 1997 yılında hakim ve savcılık sınavlarına girdi. Ancak, hakim ve savcılar kanunu 8.maddesi uyarınca, “alışılmışın dışında çevrenin yadırgayacağı vücut bozukluğunun bulunmaması” maddesinden dolayı elendi. 20’li yaşlarında bir çocuğun hayalleri yıkılmıştı.

Ancak pes etmedi, bir avukatlık ofisi açtı ve çok başarılı bir avukat oldu. Sonrasında, AKP’nin kuruluşu ile siyasete başladı ve 20 yıldır siyasetin içinde her kademede görev yaptı. 2015 yılında, Erzincan’da milletvekili oldu. Milletvekili ve avukat olduktan sonra herkes onu tanımaya başladı. Buğday Tanesi filmi ile de dünyada tanınmaya başladı.

Filmle ilgili Serkan Bayram, “Bu filmi film olarak düşünmeyelim. Milyonların sesi, dünyada da milyarların sesi olarak düşünelim” diyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir